Salı, Eylül 09, 2014

Fotoğraf ve donanım üzerine birkaç söz…



Fotoğraf meraklılarının ilk fotoğraf makinalarını aldıktan sonra yaşadıkları sürece yakın çevremde, kendimde, hem de internetten izlediğim kişilerde sıklıkla şahit olmuşumdur.
Hemen hepsi, paylaşım platformlarının da etkisiyle büyük bir iştahla donanımlarını çoğaltmaya, özelleştirmeye, imkanı varsa en son çıkan lens veya gövdeleri almaya gayret ederler. Ama neden sonra farkederler ki hep ilk çektikleri fotoğraflardır en etkileyici olanlar. Belki de o yüzden kit lenslerle harikalar yaratanları konu eden çok sayıda yazılar görürüz onların başarı hikayelerini anlatan. Yeteneğin başladığı nokta burasıdır belki de. Her zaman iyi işleri makinalara mal ettiğimiz için ucuz donanımlarla iyi iş çıkartanlar şaşırtıcı gelir.
Birçok fotoğraf meraklısının gözardı ettiği önemli nokta, çekim sonrası fotoğraf işleme sürecidir. Yukarıda bahsettiğim başarı hikayelerinin önemli bir parçasıdır fotoğraf işleme süreci, yani -herkesin bildiği adıyla- photoshop. Photoshop, günümüzde fotoğraf işlemenin markalaşmış adıdır. Manipulasyonu ayrı bir yere koyarsak fotoğrafları sonradan işlemeyi değersizleştirmek olarak düşünenler, kendi dijital makinalarının içinde bu işleri yapan gömülü bir photoshop olduğunu bilmezler bile.
Önce eğitim deriz hep ya. İyi bir konu bulmak, iyi ışığı görmek, iyi kadrajı yapmak ve fotoğrafı sunuma hazır bir şekilde işlemek eğitim ve emek ister. Bütün bunları yaparken elinizdeki makinanın/malzemenin ne olduğu değil, onu nasıl kullanacağınız önem taşır. Gerisi yanınızda sadece ağırlıktır.

0 comments:

Yorum Gönder